5 Temmuz 2012 Perşembe

Nevruz Bayramı ya da kısacaNevruz; Farslar, Kürtler, Zazalar, Azeriler, Anadolu Türkleri, Afganlar, Arnavutlar, Gürcüler, Türkmenler, Tacikler, Özbekler, Kırgızlar, Karakalpaklar, Kazaklar tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramıdır.
Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen Nevruz, İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder. Günümüz İran’ında, her ne kadar İslami bir kökeni olmasa da bir şenlik olarak kutlanır. Bazı topluluklar bu bayramı 21 Mart’ta kutlarken, diğerleri Kuzey yarım kürede ilkbaharın başlamasını temsilen, 22 veya 23 Mart’ta kutlarlar. Aynı zamanda, Zerdüştlük, hem de Bahaileriçin de kutsal bir gündür ve tatil olarak kutlanır. Kürtlerde, Nevruz bayramının Kürt mitolojisindeki Demirci Kawa Efsanesi’ne dayandığına inanılır. Anadolu ve Orta Asya Türk halklarında da Göktürklerin Ergenekon’dan çıkışı anlamıyla ve baharın gelişi olarak kutlanır.


Nisan bir şakası, Nisan ayının birinci günü yapılan şakalara verilen isimdir. Bir nisan aptalların günü olarak bilinir. Nisanın birinci günü herkes birbirini şaka yaparak kandırmaya çalışır. Bugün yapılan şakalaşmaların, eski Romalıların Hilarya ve Hintlilerin Huli festivallerindekine benzemesine rağmen, başlangıç olarak 1564 senesinde Fransa’da yapılan takvim düzeltmesi, en kuvvetli ihtimal olarak kabul edilmektedir.
Fransa’da 1564 senesinde takvimde yapılan reform ile sene başı 1 Nisan’dan 1 Ocak’a alınmıştır. 1 Nisanı sene başı olarak kabul etmeye devam edenlerle alay etmek maksadıyla yapılan şakalar, bir müddet sonra gelenek halini almıştır. 1 Nisanı sene başı kabul edenlere, Nisan balığı ismi verilmiştir. Fransa’dan çıkan bu gelenek 18. asırda İngiltere ve İskoçya’ya yayılmış, oradan Amerika’ya taşınmıştır.
Amerikalılar bu günü 28 Aralıkta kutlarlar.
1 Nisan’da yani şaka gününde insanların birbirine şaka yapması gelenek haline gelmiştir. Nisan 1 şakası hakkında farklı kültür , inanç ve dillerde efsaneler bulunmaktadır.

Sütü Kim Buldu ?


M.Ö. 8000 yılına ait, Anadolu’da tapınak duvarlarında, evcilleştirilmiş, taşıma, süt ve et temini maksadıyla kullanılan sığırları gösteren çizimlere rastlanmıştır
İnsanoğlu, 5000 yıldan beri süt içiyor. Bu konudaki ilk kanıtlar Dicle ve Fırat ırmakları arasında kurulan Sümer Uygarlığı'nın Ur kentinde bulunmuştur. Bir yaşam mucizesi diye nitelenebilecek kadar büyük besin değerine sahip olan sütün, insan yaşamındaki yeri insanlık tarihi kadar eskidir. M.Ö 26.Yüzyıl'a ait Babil kabartmalarında süt ve süt kesiği temalarının işlendiğini görüyoruz.
Yine M.Ö. 8. Yüzyıl'da Homer'in yazılarında süt, süt kesiği ve peynirle ilgili anlatımlara rastlanır.

Çikolatayı Kim Buldu ?

Bilim adamlarının keşfettiğine göre çikolata 3100 yıl önce Orta Amerika'da bulunmuş. Fakat o zamanlar insanlara ikram amaçlı değil, bira gibi bir kutlama içeceği ve statü sembolü olarak kullanılıyormuş. Araştırmacılar, Honduras Puerto Escondido'da MÖ 1100 yılına ait çömleklerde, özellikle kakao bitkisinde bulunan - çikolatanın hammaddesi - bir kimyasal bileşenin kalıntılarını buldular. Bu buluş, daha önce belgelenen ilk kakao kullanımı tarihinden 500 yıl öncesine ait.